buharalıbilvanisli.com Son Konular | Konu | Yazan | Gönderme Tarihi |
---|
| | Salı Şub. 08, 2011 11:13 am | | | Cuma Ocak 28, 2011 9:56 am | | | Salı Ocak 11, 2011 10:43 pm | | | Salı Ocak 11, 2011 10:41 pm | | | Çarş. Ocak 05, 2011 8:01 am | | | Çarş. Ocak 05, 2011 7:57 am | | | Çarş. Ocak 05, 2011 7:40 am | | | Salı Ocak 04, 2011 6:58 pm | | | Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm | | | Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm | | | Salı Ocak 04, 2011 9:37 am | | | Ptsi Ocak 03, 2011 7:15 pm | | | Ptsi Ocak 03, 2011 7:02 pm | | | Ptsi Ocak 03, 2011 6:55 pm | | | Ptsi Ocak 03, 2011 6:43 pm | | | Ptsi Ocak 03, 2011 6:27 pm | | | Perş. Ara. 30, 2010 10:23 am | | | Perş. Ara. 30, 2010 8:27 am | | | Paz Ara. 26, 2010 2:53 pm | | | Paz Ara. 26, 2010 2:43 pm | | | Cuma Ara. 24, 2010 8:11 pm | | | Cuma Ara. 24, 2010 1:34 pm | | | Cuma Ara. 24, 2010 8:50 am | | | Perş. Ara. 23, 2010 1:19 pm | | | Perş. Ara. 23, 2010 8:12 am |
| | Allah'a giden yolların en yakını Nakşibendi Yoludur (Mektubat-ı Şah-ı Hazne k.s. 18. mektup) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
perverde
Mesaj Sayısı : 131 Kayıt tarihi : 01/07/10 Yaş : 43 Nerden : Kocaeli/İzmit
| Konu: Allah'a giden yolların en yakını Nakşibendi Yoludur (Mektubat-ı Şah-ı Hazne k.s. 18. mektup) Çarş. Ara. 15, 2010 3:42 am | |
| Hasletleri temiz, iyi filler sahibi öz kardeşi Molla Mustafa ya, Allah a (Celle ve ala) giden yolların en yakını, Nakşibendiye tarikatı olduğu, manevi iç hastalıkların bilmeleri için, dünya ve âhirete ait düşünce lazım olduğu, mürid için, Allah'ın rızası mürşidin rızâsınaa, gadabı mürşidin gadabına bağlı olduğunun beyanı ve bu konu ile ilgili meseleler hakkındadır. ALLAH IN ADIYLA BAŞLARIM Kainatta hiç bir şey yok, onu hamd ile tesbih etmesin. Salat ü selam, Allah ın yaratıklarının en hayırhsı olan Muhammed in, al ve sahabesinin üzerine olsun! Bundan sonra, bu mektub, yüce kapı eşiğinin hizmetçisinden seven ve sevgili olan kardeşi Molla Mustafa yadır. Allah sübhanehü ve teala size, şeriat yolunda istikameti nasib eylesin!
Faki Hacı, bize gelip, temiz ahlakınızdan ve Allah ın taatıyla meşgul olduğunuzdan haber verince, Allahü tealaya hizmet etmenize dair arzunuzun rağbet ve teşviki için, bu mektubu size yazdım.
Ey kardeş! Hace Behâeddin El-Naıkşibendi (Kuddise sirruh), «Gerçekten tarikatımız, Allah a giden yolların en yakınıdır.» dedi. Yine buyurmuş, «Hakk sübhanehü ve tealadan, kat i olarak kulu kendisine ulaştırıcı bir yol diledim. Dileğini yerine getirip duam kabul oldu.»
Bu tarikata ilk girişte, bir tad ve zevk olup sonunda, aşk harareti ve Sekr ()(kendinden geçme) haleti vardır. işte bunun içindir ki, arif olan kimse, kendini hiçe sayıp frenk kâfirleri bile kendinden daha iyi olduklarını düşünür.
İmam-ı Rabbani (Kuddise sirruıh) buyurdular ki: «Zahiri beden hastalıkları, şer i ahkâmlarının edâsı için meşakkata sebeb olduğu gibi, manevi kalb hastalığı da, bunları icab ettirir. İnsanın bedeninde, bir zahiri hastalık belirse, o hastalığı gidermek için, çok çalışır. Halbuki, şübhesiz, manevi kalb hastalığı, üzerine çökmüştür. Batıni kalb hastalığı, kalb Hakk celle ve aladan başka şeylere ilgilemnesinden ibarettir. Öyle meşguldür ki, kendisini ebedi bir ölüme ve ebedi atacağı az kaldığı halde, bu hastalığın giderilmesini asla, düşünmeyip, def ine asla çalışmaz. Eğer, bir kimse, kalbi Hak teâlâdan başkasıyla, ilgisiıü bir hastalık olduğunu bilmezse, halis, sefih bir kimsedir. Eğer bilipde izalesine aldırış etmezse, sırf ahmaktır. İşte bu manevi kalb hastalığı anlamak için, ithirete ait düşünce lazımdır. Çünkü yalnız dünya için olan akıl, idrak, fâni zevklerle mübtela olup, onlara dalmış olduğundan, kusurludur. Bu manevi hastalığı anlanıaz. Ancak ahiret aklı bunu idrak eder.» ()
Durum bu iken, insan, dünyadan daha ziyade Allah ın rızasına calışması gerekir. Zira Hak sübhanehü teâla, kerem-i kemalinden, kulların rızkını vermeye tekeffül edip, rızk için, bizi, tereddüt etmekten kurtarmıştır. Ailenin nüfusu çoğaldıkça rızkları da o nisbette çoğalır. Öyle ise hayatta ölümden önce Hak sübhanehü tealanın rızasına yönelmek dünya ve rızık işini Allah a (Celle ve ala) havale etmek layıktır. Allah ın rızâsı, hâkiki mürşidin rızasına; gadabı, mürşidin gadabına bağlıdır. Size selam ve dua eder ,duanızı dileriz. Ev halkırnza selam ve dua ederiz. Zeki, anlayışlı olan kimseye, bu kadar kafi iken, yazdığımız bu açık ve uzun tabirlerin hali nicedir.
27/Recep/1339. | |
| | | ŞaHa Meftun
Mesaj Sayısı : 139 Kayıt tarihi : 30/06/10 Nerden : Ankara
| Konu: Geri: Allah'a giden yolların en yakını Nakşibendi Yoludur (Mektubat-ı Şah-ı Hazne k.s. 18. mektup) Çarş. Ara. 15, 2010 8:34 am | |
|
Pek güzeldir Nakşibendîlerin yolculukları; Sessizce ulaştırırlar hareme yolcuları.. Alır sohbetleri tüm halvet vesveselerinden; Kalbinden müridlerin, pek güzel kerem şanları.. (İmam Rabbaninin Mektuplarında geçen Mevlana Camiye ait olan bir şiir)
| |
| | | mümine sultan
Mesaj Sayısı : 67 Kayıt tarihi : 21/09/10
| Konu: Geri: Allah'a giden yolların en yakını Nakşibendi Yoludur (Mektubat-ı Şah-ı Hazne k.s. 18. mektup) Perş. Ara. 30, 2010 8:27 am | |
| Ey kardeş!
Hace Behâeddin El-Naıkşibendi (Kuddise sirruh), «Ger*çekten tarikatımız, Allah a giden yolların en yakınıdır.» dedi. Yine bu*yurmuş, «Hakk sübhanehü ve tealadan, kat i olarak kulu kendisine ulaştırıcı bir yol diledim. Dileğini yerine getirip duam kabul oldu.»
Bu tari*kata ilk girişte, bir tad ve zevk olup sonunda, aşk harareti ve Sekr ()(kendinden geçme) haleti vardır. işte bunun içindir ki, arif olan kimse, kendini hiçe sayıp frenk kâfirleri bile kendinden daha iyi olduklarını dü*şünür.
İmam-ı Rabbani (Kuddise sirruıh) buyurdular ki: «Zahiri beden hastalıkları, şer i ahkâmlarının edâsı için meşakkata sebeb olduğu gibi, manevi kalb hastalığı da, bunları icab ettirir. İnsanın bedeninde, bir zahiri hastalık belirse, o hastalığı gidermek için, çok çalışır. Halbuki, şübhe*siz, manevi kalb hastalığı, üzerine çökmüştür. Batıni kalb hastalığı, kalb Hakk celle ve aladan başka şeylere ilgilemnesinden ibarettir. Öyle meş*guldür ki, kendisini ebedi bir ölüme ve ebedi atacağı az kaldığı halde, bu hastalığın giderilmesini asla, düşünmeyip, def ine asla çalışmaz. Eğer, bir kimse, kalbi Hak teâlâdan başkasıyla, ilgisiıü bir hastalık olduğunu bilmezse, halis, sefih bir kimsedir. Eğer bilipde izalesine aldırış etmezse, sırf ahmaktır. İşte bu manevi kalb hastalığı anlamak için, ithirete ait düşünce lazımdır. Çünkü yalnız dünya için olan akıl, idrak, fâni zevkler*le mübtela olup, onlara dalmış olduğundan, kusurludur. Bu manevi has*talığı anlanıaz. Ancak ahiret aklı bunu idrak eder.» ()
Durum bu iken, insan, dünyadan daha ziyade Allah ın rızasına ca*lışması gerekir. Zira Hak sübhanehü teâla, kerem-i kemalinden, kulların rızkını vermeye tekeffül edip, rızk için, bizi, tereddüt etmekten kur*tarmıştır. Ailenin nüfusu çoğaldıkça rızkları da o nisbette çoğalır. Öyle ise hayatta ölümden önce Hak sübhanehü tealanın rızasına yönelmek dünya ve rızık işini Allah a (Celle ve ala) havale etmek layıktır. Allah ın rızâsı, hâkiki mürşidin rızasına; gadabı, mürşidin gadabına bağlıdır. Size selam ve dua eder ,duanızı dileriz. Ev halkırnza selam ve dua ederiz. Zeki, anlayışlı olan kimseye, bu kadar kafi iken, yazdığımız bu açık ve uzun tabirlerin hali nicedir.
| |
| | | | Allah'a giden yolların en yakını Nakşibendi Yoludur (Mektubat-ı Şah-ı Hazne k.s. 18. mektup) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |