buharalıbilvanisli.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

buharalıbilvanisli.com

Sofilerin Buluşma Noktası Buhara
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
buharalıbilvanisli.com Son Konular
KonuYazanGönderme Tarihi
Salı Şub. 08, 2011 11:13 am
Cuma Ocak 28, 2011 9:56 am
Salı Ocak 11, 2011 10:43 pm
Salı Ocak 11, 2011 10:41 pm
Çarş. Ocak 05, 2011 8:01 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:57 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:40 am
Salı Ocak 04, 2011 6:58 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 9:37 am
Ptsi Ocak 03, 2011 7:15 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 7:02 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:55 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:43 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:27 pm
Perş. Ara. 30, 2010 10:23 am
Perş. Ara. 30, 2010 8:27 am
Paz Ara. 26, 2010 2:53 pm
Paz Ara. 26, 2010 2:43 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:11 pm
Cuma Ara. 24, 2010 1:34 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:50 am
Perş. Ara. 23, 2010 1:19 pm
Perş. Ara. 23, 2010 8:12 am

 

 KADİRİYYE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
gespenst

gespenst


Mesaj Sayısı : 588
Kayıt tarihi : 24/06/10
Nerden : ANKARA

KADİRİYYE Empty
MesajKonu: KADİRİYYE   KADİRİYYE Icon_minitimePaz Haz. 27, 2010 1:25 pm

KADİRİYYE

Abdulkadir Geylanî
olarak ünlenmiş Muhyiddin Ebû Muhammed b. Ebû Salih b. Zengi-Dost (d.
1077 Geylan-ö. 1165 Bağdat)'u öncü kabul eden tarikat. Bağlılarınca
Gavsu'l-Azam, Kutub, Bâzullah, Sultanu'l-Evliya, Ayetullah gibi
lakablarla anıları Abdulkadir Geylânî, öğrenimini tamamladıktan sonra
başladığı ders ve vaazlarını kesip yirmi beş yıl kadar süren uzlet
hayatı sürdüğü bilinen bir husustur. Tasavvuf alanındaki mürşidi Ebu
Saîd el-Mübarek b. Ali el-Mahzûmî idi. Tarikat silsilesi el-Mahzûmî,
Ebu'l Hasan Ali İbn Muhammed b.Yusuf el-Kureşi, Ebu'l-Ferec Yusuf
el-Tarsusî, Abdu'l-Aziz et-Temimî, Ebubekr Şiblî, Cüneyd Bağdâdî,
Sırriyü's-Sakatî ve Maruf el-Kerhî aracılığı ile Ehl-i Beyt
imamlarından Ali el-Rıza'ya, ondan da Musa el-Kâzım, Cafer es-Sâdık,
Muhammed el-Bâkır, Zeyne'l-Abidin ve Hüseyin b. Ali aracılığı ile Hz.
Ali'ye dayanır.


Bugünkü kadiriye tarikatında izlenen birçok yol ve inanılan birçok
hususun Hz. Ali ile hiç bir ilgisi olmadığı gayet açık olmasına rağmen
her nedense bu tarikat silsilesi ona dayandırılmıştır.


Hz. Ali'yi
tanıyan ve bilen herkes onun böyle inanmadığını ve bu gibi davranış,
amel ve inançları reddettiğini de bilmektedir. Ancak bu tarikatta
görülen bir çok bid'at ve hurafenin sonradan İslam'a mal edildiği
ortaya çıkmaktadır. Bu bid'at ve hurafelerin yanısıra Kadirilik'te zühd
ve takvaya dayalı ameller de mevcuttur.


Kadirilik'e göre tasavvuf seha,
rıza, sabır, işaret, gurbet, seyahat, fakr ve suf (yün elbise) giyinmek
üzerine kuruludur. Geylani'ye göre bir mürid önce bir çile dönemi
yaşayarak zâhitliğe tamamiyle alışmalı, sonra uzaklaştığı dünyaya
yeniden dönerek haz ve nasibini ala ala başkalarını irşad etmeli,
aydınlatmalıdır. Ancak dünya ve ahiret nimetlerinin insan ile Allah
arasında bir perde olduğu unutulmamalı, mutasavvıf bu nimetleri değil,
Allah'ın zatını kendine amaç edinmelidir. Bunun için üç konuya özen
gösterilmelidir: Allah'ın emirlerini yapmalı, yasaklarından kaçınmalı
ve kadere boyun eğmelidir. Mürid öncelikle farz görevlerini yerine
getirmeli, bunları bitirdikten sonra vacib ve sünnetleri yapmalı, daha
sonra da nafile ibadetlerle uğraşmalıdır. Nafile ibadetlerin en
önemlisi ise zikirdir.


Kadirilik'e giriş "Mübayaa" denilen bir törenle gerçekleşir. Bu
tören sırasında şeyh önce üç kere Fatiha'yı, arkasından mübayaa âyetini
okur ve üç kere "Estağfirullah el-azim ve etubü ileyh" der. Sağ eliyle
adayın sağ elini tutar ve "Ben Allah'a, meleklerine, peygamberine
şehadet ederim. Şüphesiz ben Allah ve Rasûlüne bütün günahlarımdan
dolayı tevbe ve Rasûlünün emirlerine imtisal, yasaklarından ictinabla
Hakk'a ibadete gayret ediciyim. Takatım nisbetinde fakir ve düşkünlerin
hizmetine koşmanın en büyük vazife olduğuna inancım tamdır. Abdulkadir
Geylanî Hazretleri dünya ve ahirette bizim şeyhimiz olsun.


Bu ikrarımıza Cenab-ı Hak şahittir" diyerek telkinde bulunur. Telkinin son
bölümü bir ahitleşmedir: "El şeyhimizin elidir. Sizin örnek tutacağınız
zat Seyyid Şeyh Muhyiddin Abdulkadir Geylanî'dir. Ahid Allah ve Rasûlü
iledir." Bu sırada mürid dizleri üzerine çöker ve gözlerini kapar. Şeyh
üç kere kelime-i tevhidi tekrar eder, mürid de onu takip eder. Daha
sonra bir makas getirilerek müridin alnından bir miktar saç kesilir.
Bu, müridin masiva ile kalbî bağlarının kesildiğini simgeler. Daha
sonra hep birlikte kıbleye yönelerek üç kere tekbir getirirler.


Tören
şeyhin duası, Hz. Peygambere salat ve selam, Hz. Peygamber'in, bütün
peygamberlerin, ashabın, geçmiş velilerin, Abdulkadir Geylanî'nin ve
tarikat büyüklerinin ruhlarına okunan Fatiha ile sona erer.

Kadirilere göre Mübayaa'nın her harfinin özel bir anlamı vardır. Bu
anlamlar, bir bakıma Kadirilik'in esaslarını belirtir. Buna göre: Mim,
Allah'ın bâkî, nefsin fânî ve mürşidin kemal sahibi olduğunu bilmektir.
Be, Kalbin Allah ile, cesedin ibadet ile, zatın mürşide hizmetle,
ayağın İslam'a uymakla beka kazanmasıdır. Elif, mirac ile ruhun
saflaşması, her zaman verilen sözü yerine getirme, mürşidin söz ve
davranışlarına içten inanmadır. Ye, sebat, bütün hallerde ihlâsın
kaynağı bulunduğu intibaını uyandırmaktır. Ayn, himmet yüceliği,
başkalarına uymama ve sağlam bir kalbe sahip olmadır. Te, doğruluk,
tevekkül, tahakkuk ve tahkik ehli olmaktır. Kadirilik'te zikir açık
olarak ve çok defa topluca yapılır. Zikir sırasında oturulabileceği
gibi ayakta da durulabilir. Zikir ayakta yapılacaksa halka biçiminde
dizilen müridler ellerini birbirlerinin omuzları üzerine koyarak hep
bir ağızdan zikre başlarlar.


Genellikle "Hu" diyerek yapılan zikir
sırasında gözler kapatılır; baş, kelime-i tevhidi temsil edecek biçimde
sağa-sola sallanır. Kadirilerin ayrıca her sabah namazından sonra ya da
günün uygun bir vaktinde okumak zorunda oldukları virdleri vardır.
Allah'a hamd, Hz. Peygamber'e salat ve selam ile dualardan oluşan bu
virdler Arapça olarak okunur. Kadiriye tarikatı İslam dünyasında en
yaygın tarikattır. Tarikat merkezi Bağdat'taki dergahtır ve halen
Geylânî'nin soyundan geldiği kabul edilen birisi tarafından yönetilir.
Kadirilik'i Anadolu'ya ilk getiren kişi Eşrefoğlu Rûmî'dir (ö. 1469).
Eşrefoğlu Rûmî'nin kurduğu Eşrefiye kolu, Kadirilik'in tanınmasında
önemli bir rol oynamıştır. Eşrefiye'nin daha çok Bursa ve çevresinde
yayılmasına karşılık, Kadirilik'i İstanbul'da tanıtan İsmailiye ya da
Rûmiye denilen kol olmuştur. Bu kolun kurucusu İsmail Rûmî (ö. 1631)
Anadolu ve Rumeli'de kırk kadar Kadiri tekkesi açmıştır. Anadolu
Kadiriliğinin merkezi de İsmail Rûmî'nin İstanbul Tophane'de yaptırdığı
Kadirihane'dir. Fas'tan Endonezya'ya kadar çok sayıda üyesi bulunan
Kadirilik, kendisinden sonra zok sayıdaki kollar aracılığı ile güç ve
etkinliğini arttırmıştır.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gespenst

gespenst


Mesaj Sayısı : 588
Kayıt tarihi : 24/06/10
Nerden : ANKARA

KADİRİYYE Empty
MesajKonu: Geri: KADİRİYYE   KADİRİYYE Icon_minitimePaz Haz. 27, 2010 1:26 pm


Bu kolların başlıcaları Esediye, İseviye,
Yafiiye, Hilaliye, Garibiye, Halisiye, Eşrefiye ve Rûmiye'dir.
Kadiriler, mühr-i Kadiri denilen bir külah (sikke), çok süslü bir tac,
değerli kumaşlardan yapılan kolları geniş ve belden bir kuşakla
bağlanan haydariye ya da cübbe ve şalvardan oluşan özel giysileriyle
diğer insanlardan ve tarikat üyelerinden ayrılırlardı. Türkiye'de
varlığını günümüzde de sürdüren Kadirilik, üyelerinin "burhan gösterme"
adını verdikleri şiş kaplama, kızgın fırına girme, ateşle oynama gibi
gösterileri bugün de büyük ilgi çekmektedir. Ancak bu gibi gösterilerin
Hz. Peygamber, sahabe ve tabiin devrinde görülmemiş bir takım bid'atler
olduğu görülmektedir. Silsilesinin Hz. Ali'ye dayalı olduğunu iddia
ettikleri bu tarikatta görülen şiş vurma, ateşe girme vb. davranışların
Hz. Ali ile ilgisinin olmadığı ve bütün bunların sonradan uydurulduğu
gayet açıktır.


-Kadiri Tarikatının Temel İlkeleri-
Pir Abdülkadir Geylani Hz.leri tesis buyurduğu tarikin ilkelerini şöyle beyan buyurmuştur:
Oğlu Abdurrezzâk'a şöyle vasiyet eyledi:
Ey oğlum! Allahü tealâ bize ve sana ve bütün müslümanlara tevfîk,
başarı ve muvaffakiyet ihsân eylesin! Sana Allah'tan korkmanı ve O'na
tâat üzere olmanı, dînimizin emir ve yasaklarına riâyet etmeni ve
hudûdunu gözetmeni vasiyet ederim.

Ey oğlum! Allahü teâlâ bize, sana ve müslümanlara tevfîk versin!
Bizim bu yolumuz, Kitap ve Sünnet üzere bina edilmiştir. Kalbin
selâmeti, el açıklığı, cömertlik, cefâ ve ezâya katlanmak ve din
kardeşlerinin kusurlarını affetmek üzere kurulmuştur.

Ey oğlum! Sana vasiyet ederim! Derviş yâni Allah adamlarıyla berâber
ol. Meşâyıha, tasavvuf büyüklerine hürmeti gözet! Din kardeşlerinle iyi
geçin! Küçük ve büyüklere nasîhat üzere ol. Dinden başka şey için
kimseye düşmanlık etme!

Ey oğlum! Allahü teâlâ bize ve sana tevfîk versin! Fakirliğin
hakîkati, senin gibi olana muhtaç olmaman, zenginliğin hakîkati ise,
senin gibi olandan bir şey istememendir. Tasavvuf hâldir, söz değildir,
söz ile de ele geçmez. Dervişlerden, Allah'tan başkasına ihtiyaç
duymayan birisini görürsen, ona ilim ile değil, rıfk, yumuşaklık, güler
yüz ve tatlı söz ile muâmele eyle! Zîrâ ilim onu ürkütür, rıfk,
yumuşaklık ise çeker ve yaklaştırır.

Ey oğlum! Zenginlerle sohbetin, görüşmen izzet ile, onlara değer
vermeyerek, fakirlerle görüşmen ise, kendine değer vermiyerek olsun.

İhlâs üzere ol! İhlâs, insanların görmesini hâtıra getirmeyip,
yaradanın dâimâ gördüğünü unutmamaktır. Sebeplerde Allahü teâlâya dil
uzatma. Her hâlde Allahü teâlâdan gelene râzı ve sükûn üzere ol. Allah
adamlarının huzûrunda şu üç sıfat üzere bulun: Alcak gönüllülük, iyi
geçinmek ve kötülüklerden arınmış bir kalb. Hakîkî yaşamak, nefsini
öldürmenle, nefsinin arzularını, haram ve zararlı isteklerini yerine
getirmemenle olur.


-Kadiri Tarikatında Zikir-

Kadirilikte zikir cehri olarak, yani açıktan, sesli olarak, dil ile
kalbin bir arada çalıştırılmasıyla yapılır. Dilden kalbe, kalbden sırr,
sırr-us sırr, hafa, ahfaya ve sonunda tüm vücuda yayılan zikrin sonunda
mürid devamlı Hakk’ı zikreder duruma gelir. Toplu olarak yapıldığı
gibi, ayrıca her müride tarif edilen münferid yapılan yevmi zikir ile
Hz.Allah (c.c.) anılır. Zikir; İstiğfar, salavat-ı şerife, tevhid ,
lafza-i celal (Allah) ve tarikin usulünce belirlenmiş ve Mürşid-i Kamil
tarafından tarif edilen esma-i hüsna’dan oluşur. Günlük zikirleri
yerine getiren mürid, belirlenmiş günlerde yapılan cemaat halinde
zikirlere de iştirak eder.

Bunun yanında Rabıta denilen ve Mürşid-i Kamil’e kalben bağlantı
kurularak yapılan feyz alma metodu da tarikatın özelliklerinden ve
vazgeçilmez unsurlarındandır.

-Kadirilik Hakkında Diğer Büyüklerin Sözleri-
Abdülkadir-i Geylani (k.s.a.) Hz.lerinin tarikatı, seyr-u süluk
eğitimi hakkında kendi zamanında ve sonraki zamanlarda pek çok tasavvuf
büyüğü görüş belirtmiştir... Bunlardan birkaçını sunuyoruz.

a) Beka b.Batu (k.s.) (v.115KADİRİYYE Cool :
Abdülkadir Geylani Hz.leri’nin tarikati, söz ile fiili, nefis ile
kalbi birleştirmek, samimiyet ve teslimiyeti kucaklamak, Kitab ve
sünneti her yerde, her an, her saniye ve her nefes hakim kılmak,
Allah-ü Teala ile sabit olmaktır.

b) Adiyy b.Müsafir el-Hakkari (k.s.) (v.1161) :
Geylani Hz.leri’nin tarikati, kalbin ve ruhun muvakatiyle birlikte
kaderin hükümleri altında nefsi kurutmak yani onu ilahi hükümlere uyar
hale getirmek, Batın ile zahiri birleştirmek ve nefsin kötü
sıfatlarından sıyırarak gaybda ve huzurda, faydada ve zararda,
yakınlıkta ve uzaklıkta Hakk’ın rızasını gözetir dereceye ulaşmaktır.

c) Ebu Said Ali el-Kaylevi (k.s.) (v.1161) :
Abdülkadir-i Geylani Hz.lerinin kuvveti Allah’tan, Allah için ve
Allah iledir. Karşıtlarının gücü O’nun gücü karşısında çok zayıf kalır.
O’na sarılmak suretiyle, kopması mümkün olmayan tarikat ipine
bağlananlar pek çoktur. Allah-ü Teala O’nu hakikatteki tetkiki
sebebiyle çok kıymetli bir makama yükseltmiştir.

ç) Ebu’l Hasan Ali b.el Heyti (k.s.) (v.116KADİRİYYE Cool :
O’nun tarikati tefviz (her şeyi, Allah’a havale etme), muvafakat
(kadere rıza gösterme ve uyma), teberra (Hakk’ın sevmediklerinden
uzaklaşma) idi. Ubudiyyet makamında kaim olan bir sır ile ubudiyet
durağında hazır bulunarak kalbi masivadan arındırma, Hakk’ı şanına
yakışmayan vasıflardan tenzih etme, Abdülkadir-i Geylani Hz.lerinin
tarikatinin özelliklerindendi. O; Rububiyyetin istediği istikamette bir
kulluğa sahipti... O; tefrikadan uzak bir kuldu.

d) Ebu Amr Osman b.Merzuk el-Kureşi (k.s.) (v.116KADİRİYYE Cool :
O (k.s.a.) Şeyhimiz, imamımız ve efendimizdir. O ilimde, makamda ve halde herkesin önderidir.
e) Ahmed Er-Rufai (k.s.) (v.1182) :
O’nun (k.s.a.) vasıflarını kim anlatabilir ki? O’nun derecesine kim
ulaşabilir ki? O, şeriat denizi sağında, hakikat denizi solunda
olandır. İsteyen istediği denizden kabını doldursun.

f) Muhyiddin-i Arabi (k.s) (v.1240) :
Seyr-ü süluktaki tahkim derecesine müridlerini ulaştırabilen ender
insanlardan biri, tasavvufun girift meselelerini ince izahlarla
halleden, şanı yüce zat Efendimiz;

Abdülkadir-i Geylani’dir...
g) Ahmed Kuddusi (k.s) (v.1849) :
Ahir zamanda cehalet, gaflet, tembellik, bid’at, zinet ve dünyevi
meşguliyetler çok olduğundan Kadiri tarikati bu ümmete rahmettir.Pir
Abdülkadir-i Geylani Hz.lerinin tariki avam ve havassa şamildir.Çok
geniştir ve müridlerine karşı da çok şefkatlidir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gespenst

gespenst


Mesaj Sayısı : 588
Kayıt tarihi : 24/06/10
Nerden : ANKARA

KADİRİYYE Empty
MesajKonu: Geri: KADİRİYYE   KADİRİYYE Icon_minitimePaz Haz. 27, 2010 1:27 pm

-Kadiriliğin Coğrafi Yayılışı-
En yaygın tarikat olma özelliğini haiz olan Kadiriyye, daha Kurucusu
Pir Abdülkadir Geylani Hz.leri zamanında şarka ve garba
yayılmıştı...Oğullarından Şeyh İsa (k.s.) Şam ve Mısır’da, Şeyh Musa
(k.s.) Şamda, Şeyh Abdülaziz (k.s.)Sincar, İbrahim isminde bir diğer
oğlu Vasıt’a yerleşmişlerdi. Bulundukları bölgeleri Kadirilik feyziyle
dolduran bu zatlardan başka diğer çocuklarıda dünyanın çeşitli
yerlerine seyahat etmiş ve tarikatı yaymışlardır... Yemen, Suriye,
Irak, Kuzey Afrika, Hindistan kısaca tüm orta ve doğu kıtalarında, doğu
batı kuzey ve güneyde en yaygın tarikat olarak kaynaklara geçmiştir.
Kadiriliğin Anadoluya gelişi Eşrefoğlu Rumi (v.1469) vasıtasıyla
olmuştur... Daha sonraları Şeyh İsmail Rumi (k.s) (v.1631) tarihinde
İstanbul’a gelmiştir... Oradanda tüm Anadolu’ya ve batıya, Avrupa’ya
yayılan

Tarikat-ı Kadiriyye’nin dünya üzerinde sayılamayacak kadar çok
müntesibi olmuştur...Yüzyıllardır Ümmet-i Muhammed’e, feyz ve bereket
kaynağı olmuş, milyonlarca mü’minin kalbine Allah (c.c.) ve Rasulü’nün
(s.a.s.) aşkını yerleştirmiş, binlerce Veliyyullah, Allah Dostu mezun
etmiş olan bu irfan mektebi seyr-ü sülukta en kısa, en sür’atli bir yol
olarak her zaman en ön safta yer almıştır.


-Kadiriliğin Kolları-
Kısaca, Kadiri tarikatının şubeleri (kolları) hakkında bilgi vermek isteriz...
1-Halisiyye: Kurucusu, Ziyaüddin Abdurrahman Halis Talebani Kerküki
(k.s) (v.185KADİRİYYE Cool Halisiye Kerkük’te kurulmuştur. Zamanımızda Kadiri
tarikinin en faal koludur. Anadolu’ya giriş yeri Urfa’dır... Oradan tüm
Türkiye’ye ve Avrupa’ya yayılmıştır...

2-Eşrefiyye: Kurucusu, Eşrefoğlu Rumi (k.s)... İznikte kurulmuştur.
3-Rumiyye: Kurucusu, İsmail Rumi (k.s) İstanbul
4-Garibiye
5-Hammadiye
6-Makdisiyye
7-İseviyye
8-Farıziyye
9-Cebertiyye
10-Gavsiyye
Bunlardan başka, Müştakiyye, Davudiye, Urabiyye, Kemaliye, Enveriyye
ve daha pek çok şubesi bulunmaktadır... Türkiye’de yaygın olan kol
Halisiye’dir.

Menba-ı Feyz-i Ve’l Kemal olan Kadiri tarikatı hakkında cildler
dolusu kitaplar yazılsa sonu gelmez...


Biz kısaca bilgiler sunmaya çalıştık. Kadiriyye; İnsan-ı Kamiller, evliyalar yetiştirmiş ve
yetiştiren en üst seviyede bir İslam Okulu, İrfan mektebidir...


Tasavvufun yozlaştırılmaya çalışıldığı, müteşeyyihlerin cirit attığı,
silsilesi belirsiz yolkesicilerin tasavvuf ehli gibi ortada dolaştığı
zamanımızda; Kadiri Tarikatı en kuvvetli, silsilesi sapasağlam,
Mürşid-i Kamilleri zahir ve batında olgun olması ve kurulduğu zamanki
haliyle devam etmesi hasebiyle bu zamanda Hakk’a vardıran en sağlam bir
kulp ve kopmaz bir iptir...


Allah-ü Teala (c.c.) tüm Ümmet-i Muhammed’e (s.a.s.) bu yüce tarikatın feyzinden hissedar olmayı nasib etsin...



Kaynaklar :
İslam Ansiklopedisi
Kalaid-ül Cevahir
Behcet-ül Esrar
Tomar-ı Turuk-u Aliyeden Kadiriyye Silsilenamesi (Sadık vicdani)
Sefine-i Evliya (Hüseyin Vassaf)
Şamil İslam Ansiklopedisi
Evliyalar Ansiklopedisi
Miftah-ul İrşad
Halisa Seçkinleri
Kısaltmalar :
v. : Vefatı
Şamil İslam Ansiklopedisi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
KADİRİYYE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
buharalıbilvanisli.com :: İslam Ahlakı ve Tasavvuf :: Nakşibendi :: Nakşibendi :: Kadiri ve Rufa-i-
Buraya geçin: