Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hazretleri buyurdular ki:
-Sohbetin aslı sükuttur.Ve bana dönerek
-İnsan sükut ederse muhabbet nasıl zahir olur? sözünü açıklamamı istediler. Ben de kendilerine “Üstadımız daha iyi bilir” diye cevap verince, bana “Allah ve Resulü daha iyi bilir” diye cevap verdikten sonra şöyle buyurdular:
-Bilesin ki muhabbet ruhun sıfatıdır. Lakin onun engelleri nefsin arzularıdır. Buna göre kalbini bir noktaya teksif ettirince orada muhabbet meydana gelir.
Bu açıklamadan anlaşıldığına göre; muhabbetin kalbinde zuhur etmesini isteyen bir kimsenin kalbini bir noktaya teksif etmesi ve nefsinin arzularına engel olması gerekir. Mürid sohbete iştirak etmesine rağmen kalbinde muhabbet zuhur etmiyorsa, bunun sorumlusu şeyh değil müriddir. Zira kalbini toplamak ve nefsini şehvetlerden men etmek müridin vazifesidir.