Abdurrahman-ı Tâği (k.s) şöyle buyuruyor-
-Tarikata yeni intisab edenlerin talimatını düzgün veriniz. Taki temeli düzgün ola. Talimattan sonra onlarla sohbet edip, âdâbı anlatınız. Bazı müridlerin bu yoldan ayrılmasının sebebi, ders verme anındaki hatâlardır. Yâni ders vermeye gerekli önemin gösterilmemesidir.
Seyda (k.s) bir gün tarikat dersi veren birini eleştirerek ona dedi ki:
-Ben sizin ders vermeye gereken önemi vermediğinizi görüyorum. Halbuki ders vermek şeyhliğin yarısıdır. Diğer yarısı ise teveccühdür. Biz abdestli olarak ders veriyorduk. Ders vermezden önce ise ders veren kimse, tevbe edip, Cenab-ı Hakk´tan (C.C) afvu mağfiret dilemelidir.
Tevbe ve tarikat almak isteyen mürid adaylarına; hem korkutarak hem de müjdeleyerek bu yolun makbûliyetini anlatınız.
Onlara, Mürşid-i Kâmilin azametini ve tatlılığını anlatmız. Teveccühün önem ve makbûliyetini, ayrıca teveccühlere Sâdât-ı Kiramın ruhlarının iştirak ettiğini söyleyiniz.
Ders veren kişi, mutlak surette abdestli olmalıdır. Ders verdikten sonra, âdabı mutlaka anlatınız.
Ders vermenin şartı ders veren kimsenin abdestli olması, ders vermeye önem vermesi, mürid adaylarına teveccühe nasıl oturulacağını öğretinceye kadar hiç bir şey yememesi ve tütün iç-memesi, ayrıca teveccüh sabahına kadar sohbetle veya başka bir ahiret ameli ile meşgul olmalıdır. Allah´a devamlı yalvarmalı, istiğfar etmelidir.