buharalıbilvanisli.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

buharalıbilvanisli.com

Sofilerin Buluşma Noktası Buhara
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
buharalıbilvanisli.com Son Konular
KonuYazanGönderme Tarihi
Salı Şub. 08, 2011 11:13 am
Cuma Ocak 28, 2011 9:56 am
Salı Ocak 11, 2011 10:43 pm
Salı Ocak 11, 2011 10:41 pm
Çarş. Ocak 05, 2011 8:01 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:57 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:40 am
Salı Ocak 04, 2011 6:58 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 9:37 am
Ptsi Ocak 03, 2011 7:15 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 7:02 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:55 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:43 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:27 pm
Perş. Ara. 30, 2010 10:23 am
Perş. Ara. 30, 2010 8:27 am
Paz Ara. 26, 2010 2:53 pm
Paz Ara. 26, 2010 2:43 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:11 pm
Cuma Ara. 24, 2010 1:34 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:50 am
Perş. Ara. 23, 2010 1:19 pm
Perş. Ara. 23, 2010 8:12 am

 

 Şafiî Mezhebinin Yayılışı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
gespenst

gespenst


Mesaj Sayısı : 588
Kayıt tarihi : 24/06/10
Nerden : ANKARA

Şafiî Mezhebinin Yayılışı Empty
MesajKonu: Şafiî Mezhebinin Yayılışı   Şafiî Mezhebinin Yayılışı Icon_minitimePaz Haz. 27, 2010 10:27 am

Şafiî Mezhebinin Yayılışı

Şafiî mezhebi, özellikle Mısır'da yayılmıştır. Çünkü İmam Şafiî, hayatının son kısmını burada geçirmiştir. Bu mezheb, Irak'ta da ya¬yılmıştır. Zira Şafiî, fikirlerini neşretmeye önce orada başlamıştır. Irak yoluyla Horasan ve Maveran'ün-Nehr'de de yayılma imkânı bulmuş ve bu ülkelerde fetva ile tedrisatı Hanefî mezhebi ile pay¬laşmıştır.
Bununla beraber, bu ülkelerde Hanefî mezhebi hâkim durumda idi. Çünkü o, Abbasî Devletinin resmî mezhebi idi. Şafiî mezhebi, halk üzerinde Hanefî mezhebi ile hâkimiyet mücadelesi yapmış, Mı¬sır ve Suriye'ye Fatura Devleti hakim olduktan sonra bile Mısır'da halk üzerindeki otoritesini korumuştur.
Mısır'da iktidar Eyyûbîlerin eline geçince, Şafiî mezhebi daha da kuvvetlenmiş, hem halk, hem de devlet üzerinde en büyük otori¬teye sahip olmuştur. Şafiî mezhebinin bu durumu Kölemenler dev¬rinde Sultan Zahir Baybars'a kadar devam etmiştir. Bu sultan, ka¬dıların \dört mezhebe göre tâyin edilmesi fikrini ortaya atmıştır. Bunun üzerine her mezhebin kendi görüşlerine göre hükmeden ve mezheb mensuplarının dâvalarına bakan ayrı bir kadı tâyin edilmiş¬tir. Fakat adı geçen sultan da, Şafiî mezhebine diğer mezheblerden üstün bir yer tanımıştır. Şöyle ki: Taşra şehirlerine kadı (nâib) tâ¬yin etme hakkı ile yetim ve vakıf mallarını kontrol hakkı yalnız Şa¬fiî mezhebine ait idi. Şafiî mezhebinden sonra Mâliki mezhebi, bun¬dan sonra da Hanbelî mezhebi geliyordu. Fakat Subh el-A'şâ'da zikredildiğine göre İbni Batûta, Melik Nâsır'dan beri Mısır'da mezheblerin derecelendirildiğini ve Hanefî mezhebinin Mâliki mezhebinden önce geldiğini söyler.
Osmanlılar, Mısır'ı zaptedince, Hanefî mezhebini birinci dere¬ceye almışlardır. Mehmet Ali Paşa Mısır'a hâkim olunca, Hanefî mez¬hebinden başka diğer mezheblerle resmiyette amel edilmesini ilga etmiştir. Fakat Şafiî ve Mâliki mezhebleri halk üzerindeki mevkiini korumuştur.
Şamlılar, kazâî konularda, 302 H. yılında ölen Ebu Zur'a ed-Dimaşki eş-Şâfiî [59] Şam Kadılığına tâyin edilinceye kadar, Evzâi mez¬hebine bağlı idiler. Lâkin Şafiî mezhebinin bundan önce de halk ara¬sında yüksek bir mevkii vardı.
Bir kısım Iraklılar katında Şafiî mezhebinin büyük bir itibarı olduğu halde, bu mezheb, halk üzerinde tamamen bir kuvvet gös¬teremediği gibi, kaza (yargı) bakımından da Hanefî mezhebini ye¬nememiştir. Nihayet Halîfe el-Kadir Billâh Bağdad'a Şafiî bir kadı tâyin etmiş; fakat halk, buna karşı ayaklanmıştır. Meydana gelen fitneler karşısında Halife, halkın çoğunluğunu memnun etmek zo¬runda kalmış ve Şafiî kadıyı vazifesinden ayırmıştır.
Şafiî mezhebi, İran'a da girmiştir. İbn u'-Subkî «Tabakâtu-Şâfiîyye» sinde; «İran'da Şafiî mezhebi ile Davud-i Zâhirî'nin mezhe¬binden başka bir mezheb yoktu» demiştir. Zannedirim ki, bu ifade¬de bir mübalâğa vardır.
Şafiî mezhebi, Hicrî üçüncü asrın sonunda Merv ve Horasan'a gelmiştir. Bu mezhebi buralara getiren âlimler, hem mezhebin ki¬taplarını münevverler arasında, hem de Şafiî fıkhını halk arasında yaymaya çalışıyorlardı. Bu Şafiî âlimleri, sadece bunlarla yetinme¬mişler, hâkim ve sultanları da ikna etmek için uğraşmışlar, onların yâli veya hâkim oldukları memleketlerde bu mezhebi uygulamaları¬nı istemişlerdir.
Şafiî mezhebinin Endülüs ve Mağrib ülkelerinde bir yer işgal etmediği söylenebilir.
Bugün Şafii mezhebinin, mâzîde girmiş olduğu ülkelerde devam ettiği düşünülebilir. Şafiî mezhebi, günümüzde (Yemen tarafların¬da) Zeydî mezhebi ile halk üzerinde hâkimiyet mücadelesi yapmak¬ta, İran'da da Şiî mezhebi ile yanyana bulunmaktadır. [60]
Allah, İmam Şafiî'ye rahmet etsin ve ondan razı olsun! [61]

[59] Asıl adı, Muhammed b. Osman'dır. Çeviren.
[60] Anadolu'muzun doğu kesimlerinde, Kafkasya, Azerbaycan, Hindistan, Fi¬lipin, Seylân ve Malaya müslümanlan arasında Şefiî mezhebine men¬sup olanlar nayli kabarıktır. Endonezya adalarında ise hâkim olan mez-heb, sadece Şafiî mezhebidir. Çeviren.
[61] İslam’da Fıkhi Mezhepler Tarihi, Prof. Muhammed Ebu Zehra, Hisar Yayınevi: 2/358-360.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Şafiî Mezhebinin Yayılışı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
buharalıbilvanisli.com :: Mezheplerimiz Ve Fıkıh Kaynakları :: Hanefi Mezhebi :: Şafii Mezhebi-
Buraya geçin: