buharalıbilvanisli.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

buharalıbilvanisli.com

Sofilerin Buluşma Noktası Buhara
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
buharalıbilvanisli.com Son Konular
KonuYazanGönderme Tarihi
Salı Şub. 08, 2011 11:13 am
Cuma Ocak 28, 2011 9:56 am
Salı Ocak 11, 2011 10:43 pm
Salı Ocak 11, 2011 10:41 pm
Çarş. Ocak 05, 2011 8:01 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:57 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:40 am
Salı Ocak 04, 2011 6:58 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 9:37 am
Ptsi Ocak 03, 2011 7:15 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 7:02 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:55 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:43 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:27 pm
Perş. Ara. 30, 2010 10:23 am
Perş. Ara. 30, 2010 8:27 am
Paz Ara. 26, 2010 2:53 pm
Paz Ara. 26, 2010 2:43 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:11 pm
Cuma Ara. 24, 2010 1:34 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:50 am
Perş. Ara. 23, 2010 1:19 pm
Perş. Ara. 23, 2010 8:12 am

 

 Zât-ı İlâhi kavramını nasıl anlamalıyız?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
FİKİRDEĞİRMENİ

FİKİRDEĞİRMENİ


Mesaj Sayısı : 53
Kayıt tarihi : 04/10/10
Nerden : Karaman

Zât-ı İlâhi kavramını nasıl anlamalıyız? Empty
MesajKonu: Zât-ı İlâhi kavramını nasıl anlamalıyız?   Zât-ı İlâhi kavramını nasıl anlamalıyız? Icon_minitimeÇarş. Ekim 27, 2010 10:54 am

Zât-ı İlâhî, denilince, “Cenâb-ı Hakk’ın, varlığı vacip, kadim ve baki olup, bütün sıfatları, fiilleri, isimleri sonsuz kemalde bulunan ve her türlü noksanlıktan münezzeh bulunan Zâtı” anlaşılır. Allah’ın bir sıfatı da, sonradan yaratılan hiçbir şeye benzememesi, onlara muhalif olmasıdır. İnsan ise gördüklerinin, işittiklerinin, bildiklerinin ve hayal ettiklerinin ötesine çıkacak güce sahip değildir. Onun için, Allah’ın zatı üzerinde düşünmek şirk kabul edilmiştir.

Akıl neyi anlarsa, hâfıza neyi alır, hayal neye ulaşırsa, bütün bunlar tıpkı, gözün gördüğü, kulağın işittiği, dilin tattığı varlıklar gibi birer mahlûk olurlar. Bu âletlerin hepsi yaratılmıştır. Elbette, bu terazilerin tartabildikleri de ancak mahlûk olabilir, Hâlık olamaz.

Ne göz her varlığı görür, ne kulak her sesi işitir, ne de akıl her şeyi anlar. İnsan aklı, henüz kendi mahiyetinin cahili, asıl bir mahlûk olduğunu hakkıyla anlamaktan âciz. Bu hâliyle kalkıyor, zât-ı ilâhiyi anlamaya, bu mukaddes sahada tahminler yürütmeye zorlanıyor.

Aslında aklın kendi mahiyetini bilmemesi insan için büyük bir irşad kapısı, büyük bir hidayet vesilesidir. “Henüz kendini lâyıkınca bilmeyen bir âletin öncülüğüne fazla güvenilmez” diye bir ikaz işaretidir.

Hiçbir akıl kendi mahiyetini bilemez ve yine hiçbir akıl kendi varlığından şüphe etmez. Bu, İlâhi hikmetin bir şifresidir. İnsan bu şifreyi çözerse, ne bu âlemin bir sahibi olduğundan şüphe eder, ne de O’nun kudsî zâtını anlamaya zorlanır.

alıntı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Zât-ı İlâhi kavramını nasıl anlamalıyız?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
buharalıbilvanisli.com :: İslamiyet Genel :: Allah (c.c) Hazretleri-
Buraya geçin: