buharalıbilvanisli.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

buharalıbilvanisli.com

Sofilerin Buluşma Noktası Buhara
 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
buharalıbilvanisli.com Son Konular
KonuYazanGönderme Tarihi
Salı Şub. 08, 2011 11:13 am
Cuma Ocak 28, 2011 9:56 am
Salı Ocak 11, 2011 10:43 pm
Salı Ocak 11, 2011 10:41 pm
Çarş. Ocak 05, 2011 8:01 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:57 am
Çarş. Ocak 05, 2011 7:40 am
Salı Ocak 04, 2011 6:58 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 6:32 pm
Salı Ocak 04, 2011 9:37 am
Ptsi Ocak 03, 2011 7:15 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 7:02 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:55 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:43 pm
Ptsi Ocak 03, 2011 6:27 pm
Perş. Ara. 30, 2010 10:23 am
Perş. Ara. 30, 2010 8:27 am
Paz Ara. 26, 2010 2:53 pm
Paz Ara. 26, 2010 2:43 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:11 pm
Cuma Ara. 24, 2010 1:34 pm
Cuma Ara. 24, 2010 8:50 am
Perş. Ara. 23, 2010 1:19 pm
Perş. Ara. 23, 2010 8:12 am
Similar topics

 

 ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
gespenst

gespenst


Mesaj Sayısı : 588
Kayıt tarihi : 24/06/10
Nerden : ANKARA

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET Icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 8:24 am

İnsan, nefsin peşine düşmemesi lazım. Levra nefis her şeyi ister. Levra , daimul evgad nefis yükseklik ister, kendini görür, havadan gezer, insanları küçük ve hakir görür. Onun için insan kendisi muhakkak ki nefsin hevasının peşine düşmemesi lazım. Gavs k.s.a bir gün öyle sohbet etti. Bir adam nefsi günah işlemek istemiş, içki içmeyi hatta zina yapmayı istemiş. Gönlü nefsine demiş ki ; tamam, ben senin dediklerini yapayım ama önce bir deneme yapalım. Bakalım ki senin istediklerine tahammülün var mı yoksa yok mu , gücün var mı yok mu . Kalkmış, çakmağını yakmış, elini ateşin üzerine koymuş. Eli yanmaya başlamış, kaldırmamış. Biraz daha fazla yanınca eli , içi (kalbi ) yanmaya başlamış , gena da kaldırmamış. Ta ki kendi bayılıp düşünceye kadar, elleri yanmış, su toplamış, derisi gitmiş. Tahammül etmiş bayılıp yere düşünceye kadar. Kalktıktan sonra nefsine “ey kafir nefis, ey münafık ; senin bir çakmağın ateşine tahammülün yoktur, dayanamadın, düştün, bayıldın, için yandı, feryat figan ettin. O Allahın azabına, Allahın o şiddetli olan cehennemine nasıl tahammülün olacak. O kadar sen kuvvetsizsin , tahammülün yok, gücün yok. Neden benden günah işlemeyi bu kadar istiyorsun, talep ediyorsun.
Onun için, Allahın azabına karşı insanın gücü yoktur. İnsan müflistir. Madem ki insan kuvvetsiz ise, insanın nefsin arzularının peşine gitmemesi lazım. Levra nefis zalımdır. Acıktığı zaman zayıf bir bebeğe benziyor, dayanamıyor. Gücü yoktur, açtır . Aç olunca o zayıf bebek nasıl ağlıyorsa, gücü yoksa , mama istiyorsa, nefis de zayıf olduğu zaman öyledir. Tok olduğu zaman zalim nefis, aslan gibi yırtıcı oluyor insanın başına. Biraz daha da istirahat gördüğü zaman, nefis kendini rahatlıkta hissettiği zaman zalim bir padişah kesiliyor, kendini güçlü görüyor, rahatlıkta görüyor. Kendine karşı kimse tanımıyor. Herkese karşı zulüm etmeye teşebbüs ediyor. Korktuğu zaman da kedi gibi oluyor . İstirahatı gördüğü zaman da resmen şeytan gibi insanın başına bela oluyor. Bu kadar vezir ? olan bir nefis, renkten renge giriyor bu zalım, bu insafsız, bu merhametsiz, bu acımasız, bu kadar renklere giriyorsa, insanın ona teslim olmaması lazım , kendini ona teslim etmemesi lazım. Ona daima insanın dizgini elinde olmazı lazım. Yoksa hakikaten insanın işi çok zordur.Bu da ancak : Ayeti kerimede Allah c.c. şöyle buyuruyor : Kunu meassadıgın ...Sadıklarla beraber olun, Allah’ın dostlarıyla beraber olun, onların huzuruna gidin,onların yanına gidin, onların cemaatıyla oturun, onlardan faydalanın. Levra eğer insan bu Allahın dostlarının huzuruna girmese, bu sadatı kiramın huzuruna gitmese, onların nazarı altına girmese, onların gölgesine girmese, nefse karşı çıkması çok zordur. Onun için sadıklarla beraber olmak lazım. Onun için onlarla oturup kalkmak lazım, onlarla beraber olmak lazım, onlarla vakit geçirmek lazım. Yoksa nefsin pençesinden kurtulmak çok zordur. Hele hele bu asırda, bu küfrün zirvesinde , insanın kendisini muhafaza etmesi çok zordur. Eğer Sadatı Kiramın himmeti olmasa, onların nazarı olmasa, hakikaten insan perişan olur. İnsan nefsin pençesine girerse kurtulması da hayli zordur, kolay değildir.
Onun için insanın elinden geldiği kadarıyla Allah’ın dostlarından uzak kalmaması lazım, onlara yakın olması lazım. İnsanın, onlara yakın olduğu zaman adaba, edebe riayet etmesi lazım. Levra bazı sadatlar bir aslana benzetmişler. Fazla yakın olsan pençe atar, uzak kalsan aç kalır. Onun için insan yakın oluğu zamanda çok terbiyeli olması lazım, çok adab ehli olması lazım,edebini çok muhafaza etmesi lazım. Hiç olmazsa onların nazarından faydalansın, onların himmetinden ,bereketinden faydalansın. Onun için Allahın dostlarından ayrılmamak lazım. Allahın emrettiği gibi : “Sadıklarla beraber olur.” Levra insan dünyada kimle arkadaşlık ederse kıyamet günü haşrı onunla beraber olacak. Eğer insan Allahın dostlarıyla birlikte kalkıp oturursa kıyamet günü haşrı onlarla beraberdir. İnsan Salihlerle beraber oturup kalkarsa onlarla beraber haşrolacak. Eğer insan şehidlerle beraberse onlarla haşrolacak. Hayır eğer insan münafıklarla beraber kalkıp oturursa kıyamet günü haşrı onlarla olacak. İnsan hırsızlarla beraber olursa muhakkaki kıyamet günü onunla haşrolacak….Onun için insanın bu dünyada muhakkak ki çizgisini çizmesi lazım, yolunu belli etmesi lazım. Eğer biz Allah’ı istiyorsak, eğer Rasullullah’ı istiyorsak , eğer sadatı kiramla beraber olma istiyorsak , Gavsla beraber olmak istiyorsak ,Sultan hz’ yle beraber olmak istiyorsak ,Seyda molla Abdulbaki’yle beraber olmak istiyorsak, bizim de onların nazarından uzak durmamamız lazım. Onlarla beraber olmamız lazım. Onlarla beraber kalkıp oturmamız lazım. Kıyamet günü hiç olmazsa biz, fakir olarak müflis olarak çıkmayız, hiç olmazsa onların gölgesinde huzur içinde Allahın huzuruna çıkarız, hiç olmazsa Rasullullahın şefaatine nail oluruz. Onun için muhakkak ki Allahın dostundan uzak kalmamak lazım. İnsan ümid ediyor ki inşallah sadatı kiramın elini tuttuktan sonra insanın iflahı , kurtuşuluşu onların elinden olur Hakikaten insan bakıyor ki bu asırda, bu sadatların kapısının dışında,öyle büyük bir kapı yok ki insan sığınsın , yapışsın, insanların derdine derman olsun. İnsan hakikaten tasavvur ediyor ki gavsın kapısıdır, sultan hz nin kapısıdır. Onun için insan gafil olmaması lazım. Onun için insan uyanık olması lazım. Karını ve zararını birbirinden ayırması lazım. Daimul evgad insan temkinli olması lazım. Hiç olmazsa kıyamet günü belki biz de bunlarla beraber Allahın cemaline, Rasulullahın şefaatine nail oluruz inşallah.
Onun için muhakkak ki, biz madem ki bu kapıya gelmişsek, ümidimiz odur inşallah bizi de bırakmaz onlar amma ve lakin bizde de hareket olması lazım, bizde de biraz gayret olması lazım, bizde de biraz cesaret , çalışma olması lazım. Her şeyi onlara bırakmak olmaz. Muhakkak bize düşen vazifeler var, onlarada düşen vazifeler var. Muhakkak ki bizimde bu vazifeleri yerine getirmemiz lazım. Allahın emrine girmek lazım. Allah’ın emrine sadık kalmak lazım. Allah’ın (cc) haram ettiklerinden uzak durmamız lazım. Allahın emrine karşı çıkmamak lazım . Rasulullah s.a.v ‘in emrine karşı çıkmamamız lazım. Sadatı kirmanın bize verdiği derslerimizi, evradlarımızı yerine getirmemiz lazım. Bunları yerine getirdiğimiz zaman ümidimiz odur ki inşaalah onlarda bizi bırakmayacaklar. Onun için muhakkak ki gayret etmemiz lazım. Gayret etmesek perişan oluruz , yerimizde saymış oluruz. Biz de bir ilerleme olmaz , biz de bir muhabbet olmaz, biz de bir bir aşk olmaz. Onun için muhakkak ki biz de bir hareket olmazı lazım. Muhakkak kendimizi biraz zorlamamız lazım. Nefsi biraz ezmemiz lazım. Yoksa nefse kalsak çok daha perişan oluruz. Levra Gavs ksa “ ehli tasavvuf daima ehli hal olması lazım, ehli muhabbet olması lazım, ehli aşk olması lazım.” Levra muhabbetsiz hiçbir şey olmaz, aşksız hiçbir şey olmaz. Muhakkak ki , bu aşkı, bu muhabbeti de Allahın dostlarının huzurunda buluruz. Onların ziyaretinden buluruz. Onların nazarında olur , onların himmetinde olur. Onun için gayret etmemiz lazım. Her bulunduğumuz yerde muhakkak sohbetler olması lazım. Levra sohbetten muhabbet doğar, aşk doğar. Sadatların nisbetinin kokusu dağılır. Gavsın zamanında, Sultan hz zamanında açıkça nisbetinin kokusu dağılıyordu. Herkes işitiyordu , camiye giren herkes kokluyordu. Sohbetin bulunduğu mevkilerde günlerce o nisbet kokusu gitmiyordu , insan günlerce kokluyordu o kokuyu. Levra neden ? Levra muhabbetten geliyordu , aşktan geliyordu, sadakattan geliyordu. Gerçek sohbetlerden geliyordu, yapmacık değil , yüzeysel olarak değil, kendini kandırıp da değil. Allaha inanarak, Rasulullah sav ‘ e inanarak, Sadatı kirama inanarak başladığı zaman , Allah c.c da fuyudatları gönderiyordu, sadatın da nisbeti dağılıyordu. Onun için muhakkak ki biz de Sadatı kiramın kapısına gidiyorsak bu muhabbeti yakalamamız lazım , bu aşkı yakalamamız lazım. Levra Sadat aynı sadattır, Gavs aynı Gavstır, Sultan aynı Sultandır, tarikat aynı tarikattır, tasavvuf aynı tasavvuftur. Olan bize olmuştur. Arıza bizdendir , haşa onlardan değil. Muhakkak ki o arızaları tamir etmemiz lazım. Arayıp ta o arızaları bulmamız lazım. Yoksa o aşkı o muhabbeti yakalamamız mümkün değildir. Eğer biz gerçekten istiyorsak , Gavs’ın muhabbetini, gavsın kokusunu, sultanın kokusunu, muhabbetini istiyorsak, gayret etmemiz lazım, çalışmamız lazım, bir an önce kendimize çeki düzen vermemiz lazım. Yoksa onu bulmamız çok zor. Arıyoruz bulamıyoruz. Acaba neden bulamıyoruz ? Nefismizi levm etmemiz lazım , nefsimizi kahretmemiz lazım. Neden perişan oldun ? Neden bu hale girdin ? Neden başına bu musibet geldi diye nefsimizi sorguya çekmemiz lazım. Muhakkak ki insan nefsini sorguya çektiği zaman , arızayı bulur. Onun için bir an önce arızayı tamir etmemiz lazım. Bir an önce o sadatın nisbetini görmemiz lazım. O muhabbeti yakalamamız lazım. O aşkı yakalamamız lazım ki hem kendimize faydamız olsun, hem ailemize faydamız olsun , hem çevremize faydamız olsun, Rasullullah s.a.v in ümmetine faydamız olsun. Yoksa başka türlü hakikaten zordur. Bu asırda çok zor. Bu asırda küfür çok , zalımlar çok, insü şeytanlar çok. Onun için muhakkak ki biran önce kendimize çeki düzen vermemiz lazım. Levra insan görüyüordu Sultan hz zamanında , bir nisbet bir köye girdiği zaman çoluğuyla çocuğuyla büyüğüyle, kadınıyla erkeğiyle, sanki döver biçer girmiş gibi bütün tarlayı biçiyordu. Bir vilayete girdiği zaman, sarhoşuyla ayyaşıyla zinakarıyla hocasıyla herkesi alıp bütün o nisbeti katlayıp sultana gidiyordu.……
Onun için ümitsiz olmamak lazım. Allah’ın rahmeti geniştir . Rasulullah’ın bereketi boldur. Sadatların himmeti çoktur. Hiçbir zaman korkmamak lazım. Gevşek olmamak lazım, yola devam etmek lazım. Kendimize cesaret getirmek lazım. Kendimizi perişan olarak görüp de bir daha acaba o hale dönermiyim diye korkmamak lazım. Her an için insan o hale döner. O aşkı da yakalar. O muhabbeti de yakalar inşallah…..
Dualarınızı bekliyorum inş ..vesselam veddua ...(ŞaHa Meftun)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gespenst

gespenst


Mesaj Sayısı : 588
Kayıt tarihi : 24/06/10
Nerden : ANKARA

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: Geri: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET Icon_minitimePerş. Ağus. 19, 2010 1:30 pm

güncel.....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET
» Şahı Bilvanis Şeyh Seyyid Fevzeddin Hz.den şeriatın ve namazın önemi hakkında sohbet
» Şahı Bilvanis Seyyid Fevzeddin hz. den evradlar hakkında sohbet (yazı )

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
buharalıbilvanisli.com :: Şah Seyyid Fevzeddin (k.s.a) Hayatı Sohbetleri :: Şah Fevzeddin (k.s.a) Sohbetleri-
Buraya geçin: